Vakıf Hikayeleri

Hikayeler tamamen gerçek olup kişi adları değiştirilmiştir.

Bilgilerim değişti,

2016-2017 yılı Burs başvuru döneminde, Oktay internet üzerinden başvuru formunu doldurup değerlendirmeye gönderdi. Aradan bir hafta geçtikten sonra Yücel Kültür Vakfına e-mail atarak başvuru formunundaki bilgileri değiştirmek istediğini belirtti.

17.000 civarında burs başvuru aldığımızı düşünür isek, bu durum vakıf tarafından pek sevilen bir hal değil, çünkü birçok başvuran, babamın maaşını yanlış yazmışım, ev kiramız artmış haberim yoktu diye değerlendirmeye gönderdikleri formlar üzerinde sonradan değişiklik yapmak istiyor.

Oktay ’ın bilgileri değiştirmek istemesinin gerekçesi neydi biliyormusunuz. iki gün önce Babası ölmüştü L

Semra'nın babası,

Türk gençleri yalan söyler mi? Bilmem… belkide. Burs başvurularında biz gençlerimizin beyanlarına güvendiğimiz için, Vakfa herhangi bir evrak göndermelerini istemiyoruz. Bunun aslında
birkaç sebebi var.
a.Gençler bu evrakları temin için, para ve zaman kaybediyorlar,
b.Kağıt tüketimini arttırarak, çevrecilikten uzaklaşmış oluyoruz.

Sadece burs almaya hak kazanan öğrencilerden, Başvuru Formuna yazdıkları bilgileri, kontrol edip, doğrulamak için Vukuatlı nüfus örneği, transkript vs. belgeleri istiyoruz.

Bu arada bilgisayar sistemimiz, öğrencilerin formlarını, Başarı durumları, aile yapıları, ekonomik durumları, sosyallik gibi kriterler ile değerlendirip puan veriyor. Örneğin babası hayatta olmayan bir aday 8 puan alıyor, annesi de hayatta değilse bir 8 de onun için alıp sıralamada öne geçebiliyor.

Semra babasını öldü olarak işaretlemişti. Vukuatlı nüfus örneğinde ise hayatta olduğunu gördük. Bu durumu kendisine sorduğumuzda, Babam başka bir kadınla bizi terketti, o bizim için ölmüştü o yüzden öldüyü işaretledim dedi.

Not: Gençlerimizin beyanlarının %24 ü maalesef  evrakları ile örtüşmüyor.

Milaslı Pavarotti

Baba Soma da çalışan bir maden işçisi, Davut ise ailenin tek çocuğu.Babası varını yoğunu harcayarak oğlunun Gazi Üniversitesinde Bilgisayar okumasını sağlıyor. Babanın hayalleri artık madenlerde çalışmaktan kurtulmak, Davut’un üniversite mezunu olarak çalışıp eve ekonomik katkıda bulunması.

Davut ise Bilgisayar yazılımcısı veya öğretmeni olarak çalışmak istemiyor.Onun başka hayalleri var.
-Baba ben şarkıcı olmak, şarkı söylemek istiyorum. diyor.

Beklentilerin, ve toplumsal rollerin çatıştığı bu durumda baba Davut’u evden kovar.
Davut Ankara Devlet Konservatuarı imtihanlarına girip iyi bir derece ile kazanıyor.
Bir arkadaşının yanında kalıyor, akşamları garsonluk yaparak okuluna devam ediyor.

Yücel Kültür Vakfını nereden duyduğunu bilmiyorum. Kargo ile bize evraklarını yollamış ve Vakfın Üstün Yetenek Burslarına müracaat etmek istediğini yazıyor.

Bu bursumuzun özelliği itibari ile özel yeteneğini yetkili bir kuruluşça kanıtlaması lazım.
(Türkiye veya Uluslararası yarışmalarda ilk üç dereceye girenler hariç) Davut bize
okuldaki profösörlerden getireceği referansları kabul edip etmiyeceğimizi sordu.

Referanslar hayret verici derecede olumluydu, nerede ise geleceğin Pavarottisi ne yakın
ibareler kullanmışlardı.

Davut bizden Romanyadaki bir ses yarışmasına katılmak için 70Euro Katılım ücreti ile
yol parasını ve de Almanyada Şan Yarışmasına (katılım bedeli 150 Euro ile yol parasını istiyordu.

Bugün gibi hatırlıyorum toplam 4586 TL tutuyordu ve Yönetim kurulumuzdan bu gencin desteklenmesi kararı çıktı.

Romanyada ki yarışmada ilk üçe değil ilk 13’e bile girememişti. Almanya daki Belvedere Şan yarışmasın da  ise Finale kalıp dikkatleri üstüne çekti, Alman Devlet Güzel Sanatlar şan bölümüne tam burslu olarak kabul edildi. Bir yandan okurken bir yandan da iş aramaya başladı.

Geçenlerde Vakfı telefon ile aradı  Deutsche Oper am Rhein ile sözleşme yaptığını, kazandığı ilk para ile başka bir gencin hayatını olumlu yönde etkileyecek bağışta bulunmak istediğini söyledi. Sadece 4586 TL ya Davut’un hayatı değişmişti.
Not: Vakıf  Davutu’un bu bağışını “ henüz kendi ayakları üzerinde durduğuna inanmadığı “ gerekçesi ile kabul etmedi.

Kayak cekedi,

Gençleri Kayak sporu ile tanıştırmak için günü birlik kayağa götürdüğümüz otobüste Osman yanımda oturuyordu. Bu Yücel Vakfı Kayak kulübünün daha ikinci denemesiydi.
Uludağa gidebilmek için gece saat 04:00 buluşmuş, Bağışlanan kayaklar bazılarının ayağına küçük bazılarına büyük gelmişti. Herkes doğru ölçüyü bulmanın değiş tokuş telaşı içindeydi.

Yola çıkınca Osman ile sohbete başladım.Tıp ikinci sınıftaydı onbir kardeşi vardı  ve güneydoğulu bir ailenin çocuğuydu. Ağabeyi ile birlikte 2 sene önce üniversite imtihanlarına katıldığını, kendisinin Tıp, Ağabeyinin de Elektronik mühendisliğini kazandığını söyledi.

Ailenin bu çocukları okutma şansı hiç yokmuş.Bunun üzerine bir çözüm üretmişler.
Aralarında kura çekecekler, birisi üniversiteyi okurken diğeri Lise mezunu olarak inşaatlarda çalışıp, kardeşine para gönderecekti. Üniversiteyi bitirenin sorumluluğu ise daha fazlaymış. Bütün aileye bakmak.

Osman’ın üzerinde tabii ki ceket yoktu, Bir kayak cekedi kiraladık, Sabahtan öğlene kadar Vakıf olarak gençlere kayak öğrettik, öğleden sonra da Yarım günlük Ski-pass alarak hep birlikte defalarca  kaydık.

Akşamüstü kiraladığımız ekipmanları teslim edip dönüş yoluna geçtik. İstanbul' da vakfa
bağışlanan kayakları silip yerine kaldırdık ve ayrıldık. Osman kaldığı yurda giderken üzerinde kendine küçük gelen bir ceket vardı önce anlam veremedim. Ama aramıza yeni katılan kızlardan birinin ceketini verdiğini öğrendim.

Osman Vakıftan 5 yıl burs almasına rağmen, Vakfın Ücretsiz yaptığı sinema, tiyatro,
ve benzeri etkinliklerin hiç birine katılmadı. Başarı durumunu gösteren transkriptlerini hep zamanında gönderdi. Bizzat takip ettim notları hep çok iyi oldu.

Hep merak etmişimdir,  Elektrik mühendisliğini kazanıp  kurayı kaybeden ağabeyi ne oldu?

Sezen Aksu konseri,

Vakfın Kültür Avcıları projesi ile her ay 15 civarındaki, sosyal ve kültürel etkinliklere, üye gençleri ücretsiz götürmekteyiz.

Hangi konsere veya etkinliğe bilet almamız da, yine gençler tarafından sosyal medya hesapları üzerinden yapılıyordu.

O haftaki aktivitelerden biri de  toplu halde Sezen Aksu konserine gitmekti. Kültür Avcısı Hande, telefonla bizi aradı.

-Bugün annemin doğum günü, annem Sezen Aksu hayranıdır ve hayatında hiçbir   konserine gidemedi.Ben kendi hakkımı anneme kullandırabilirmiyim.

İşte o zaman acaba kültür ve sanat etkinlikleri ile tanışamayan yetişkinler için ne yapılabilir sorusuna cevap aramaya başladık.

İsimsiz katılım,

Kültür Avcıları projesi için etkinlikleri belirledikten sonra katılım için internet sayfası
açtık. Böylece gençler tercih ettikleri sanat veya kültür  aktivitesinin sayfasına gidip “ETKİNLİĞE KATIL” butonunu tıklayarak  katılabiliyorlar.
Bazen kültür avcıları yakın arkadaşları ile birlikte katılmayı tercih ediyorlar. Hatta birbirleri ile şifrelerini paylaşıp, biri diğeri adına da katılım sağlayabiliyor. Aynı zamanda bütün katılımcılar o etkinliğin listesinde ki diğer isimleri görüyor.

Can bize telefon etti:
Etkinlik listesinde isimleri gizleyerek, katılım yapmanın mümkün olup olmadığını sordu.
Farklı bir isim ile katılmak istediğini ancak bilgisayarın üyelik adı dışındaki isimleri kabul etmediğini söyledi.

Durum önce bize oldukça garip geldi.
Sonradan anladık ki. Can iki değişik etkinliğe ,iki farklı kız arkadaşı ile birlikte katılacak.
listede can ile beraber rakip kızın isminin görülmesini istemiyor.

Kızları etkinliklerde mi tanıdı, yoksa önceden mi tanıyordu hep merak ettim.

Gizli burs vermek istiyorum,

Yarım Elma Bursları kapsamın da, yarısını bir bağışçı diğer yarısı vakıf veya diğer bağışçı tarafından verilmektedir.

Burs bir yıllık olup devam eden senelerde Bağışçının, bursiyeri destekleme zorunluluğu yoktur. Ancak yılın herhangi bir zamanında bağışını geri çekemez. Bursiyerin okul başarı durumu vakıf tarafından takip edilmekte, Ödeme dekontları da  her ay bağışçısına yollanmaktadır.

Bursiyer adayı Selma için bir bağışçı çıktı. Ancak bağışçının bir şartı vardı,
“benim burs verdiğim asla bilinmesin.”

Hemen web tasarımımızı yeniledik, bağışçıya kendisini gizleyebilme fonksiyonu ekledik.
her şey normal çalışıyordu Selma bursunu alıyor, bağışçıya da dekontları gidiyordu.

İki ay sonra , Bağışçı XXX, Selmayı desteklemek istemediğini söyledi.Nedenini sorduğumda.

-Hocam biz Selma ile çıkıyorduk, benim ailemin durumu iyi, Selmanın onuru kırılmasın
  diye , adımı gizlemek istedim. Fakat beni terketti şimdi paramı geri istiyorum demez mi.

Sizde Burs vermeyi düşünürseniz tıklayın